Her İl Bir Şiir

Her İl Bir Şiir
Okan Dilek İle Şiir Yolculuğu

12 Aralık 2016 Pazartesi

Edep, Adap, Saygı İşte Konservatuar


Edep, Adap, Saygı İşte Konservatuar Adını sürekli duyduğunuz sanatın bir çok konusunun işlendiği, eğitimlerinin verildiği İsmail Baha Sürelsan Konservatuarı Antalya’nın tarihi, köklü ve ülkemizin de en önde gelen saygınlığı yüksek kurumlarındandır. Bu saygınlığı, iş bilen kadroların, doğru tercih ve eğitimciler ile eğitim, öğretimin verilmesinden kaynaklanmaktadır. 
Her bir konseri, her bir icrasında salonlar dar gelmektedir. Her bir yetişmiş Türkiye Çapında Sanatçıları işte böylesine zengin ve değerli birikimli kadroların eserleri olarak sanat camiasında adlarını altın harflerle yazdırmıştır. 

Önceki gün AKM’de ki Sadettin Kaynak’ın bestelerine yer verilen çok özel bir programı izleme şansına sahip oldum. Salon bir kez daha tıklım tıklımdı. Zaten her bir program ve konser de bu doluluğu yaşıyor Konservatuar. Çünkü burada kaliteli ve titiz bir hazırlığın sonucu var. Konsere ünlü bestekar Alaaddin Yavaşca eşiyle birlikte katıldı. Anılar paylaşıldı, seslendirilen eserler büyük bir dikkat ve keyifle dinlendi. Konser öncesi icra heyetinin çeşitli kollarında başarılı olmuş olan gençler ve bir üst kategoriye yükselenlere takdir belgeleri verildi. Konser’de seslendirilen eserler sırasıyla solist sanatçıların toplu icra ettiği ve ardından solo seslendirdiği parçalarla devam etti. Solo sunum da bir gencimiz vardı ki Tekerlekli Sandalye ile Konservatuarın icra heyetinde yer alan ve Güzel Sanatlar lisesi sınavını birincilikle kazanan Mustafa Mehmet Yılmazdı. Mustafa Mehmet Yılmaz’ın rahatsızlığının ötesine berisine, arkasına sağına soluna bakmadan sınava tabi tutarak icra heyetin de yer alınmasının fırsatını veren çok değerli Konservatuar yöneticilerini yürekten kutlamak isterim. Mustafa Mehmet Yılmaz’ın seslendirdiği eser sonrası salonda kopan Alkış Tufanı ayakta dakikalarca sürdü. İsmail Baha Sürelsan Konservatuarı’nda sanat dışında insanları tedavi edip topluma kazandıran da bir duruşu olduğuna tanıklık ettik. Bu konsere gelemeyenler aslında çok şeyi kaçırdığını düşünüyorum. 

İsmail Baha Sürelsan Konservatuarın icraları artık salonlara sığmamaya başladı. Şef Aydemir Tuncer’in kusursuzluğu, koro elemanlarının muhteşem yorumu ve salona gelerek bu hissiyatı doya doya yaşamak isteyen izleyiciler ve misafirler ise bir kez daha saygıya, hoşgörüye sevgiye dair tüm unsurları bir kez daha yaşadı. Evet yaşadı diyorum çünkü artık kirlenen ve yozlaşan kimi değerlerimizin varlığının nerede olduğunun bir adresi oldu İsmail Baha Sürelsan Konsevatuarı. Sanatçıların naif, ince ve bir o kadar da ustalara saygı duruşunda ki imrenilecek davranışları yıllar önce kaybedilen değerlerimizi bir bir hatırlatması olmuştur. Şu durum anlaşılmaktadır ki İsmail Baha Sürelsan Konservatuarı kapısından içeri girdiğinizde sesiniz ne kadar iyi olursa olsun, yorumunuz ne kadar iyi olursa olsun ve ne kadar yetenekli olursanız olun şayet ustaya, sanatçıya saygınız yoksa, Anadolu ruhu ve saygınlığı içinizde yoksa mümkün değil orada bulunamazsınız. İşte Konservatuarda ki başarı buradan gelmekte. T

RT ile yarışan düzeyde olmak böyle bir şey. Alaaddin Yavaşca’nın en ön sırada oturması ve programı sonuna kadar dinlemesi işte bu değer ve saygının yerini hiçbir şeyin alamayacağını bilen yöneticilerin eseridir. Ne güzel Ne güzel…

Okan Dilek